Yıl boyu hepimiz çok çalışıyoruz ve iyi bir tatili hak ettiğimizi düşünüyoruz. Ancak tatil sezonu öncesinde uzmanlar uyarıyor. Üsküdar Üniversitesi Etiler Polikliniği Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Sabri Burhanoğlu öncelikle kişilerin bir durum değerlendirmesi yapılmaları gerektiğini hatırlatıyor.
Burhanoğlu tatilin türünün belirlenmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Kişi memlekete gidip aile ziyareti mi, sağlık turizmi mi, inanç turizmi mi, deniz-güneş-kum turizmi mi ya da yeni keşifler de mi bulunmak istiyor, hangisini istediğine karar vermesi gerekiyor.
Tatil çoğu kişi için oldukça önemli olmakla birlikte herkesin tatilden anladığı şey de farklı olabilmekte. Kimisi için tatil sadece işe gitmemek olurken kimisi için ise yeni dünyalara yelken açmak anlamı taşıyor. Peki sizin için tatil ne ifade ediyor?
Tatilin sadece işten kaçmak değil ruhsal arınma olarak da algılandığını ifade eden Dr. Burhanoğlu, son zamanlarda dilimize “tatilim geldi” şeklinde yerleşmeye başlayan, sıkıntılardan kaçış sürecinin iyi yönetilmesi gereken bir süreç olduğunu vurguluyor ve ekliyor.
Sanayi toplumuna geçilmesi ile birlikte kırsaldan kente göçün getirdiği yalnızlaşma duygusu, iş yerinde veya okulda yaşanan stres bu kaçış isteğini tetiklemektedir. Seyahat acenteleri ve medya da reklam ve pazarlama çalışmalarıyla buna katkıda bulunmaktadır. Tatil sadece dinlenme, hafifleme değil aynı zamanda sosyal statüyü de belirleyen bir tüketim materyali haline gelmiştir. Bunun ışığında tatil insanların gözünde ‘bir tatile çıksam bütün sıkıntılarım geçer’ tarzında beklentiler yaratmaktadır. Ne yazık ki bu beklentiler çoğu zaman karşılanamamakta hatta kişiler tatil öncesinden bile daha kötü bir konuma gelmektedir.
Tatil şekline karar verirken sizin için uygun olmayacak maceralardan kaçınmalısınız. Mesela aşırı temizlik, titizlikle karakterize bir rahatsızlığınız veya herhangi bir hayvan fobisi varsa çıkacağınız bir doğa tatili sizin için işkenceye dönüşebilir. Aşırı duygusal insanlar veya duygu durum bozukluğu olanlar için inanç turizmi bazen duygu durum dalgalanmaları oluşturabilmektedir. Bungee jumping, yamaç paraşütü, parasailing gibi aktiviteler panik benzeri anksiyete bozukluklarını başlatabilmekte veya olanı kötüleştirebilmektedir.
Tatilin insan psikolojisine birçok faydası olmakla birlikte özellikle ruhsal rahatsızlıklarda birincil tedavi amacı olarak görülmemelidir. Sık yapılan yanlışlardan biri depresyon, anksiyete bozukluğu gibi rahatsızlıklar nedeniyle tedavi gören kimselerin ‘tatil nasılsa en iyi ilaçtır’ türünden düşüncelerle ilaçlarını bırakmalarıdır. Siz siz olun tatilde ilaçlarınızı ihmal etmeyin.
Gecenin geç saatlerine kadar uyunmaması uykunun biyolojik ritmini bozmakta, bu bozukluğun düzenlenmesi bazen uzun zaman almaktadır. Burhanoğlu’na göre tatil öncesinde ve tatil sırasında mali boyutta alınan yanlış kararlar da olumsuz etkiler bırakmaktadır. Harcanan para bazen kişinin bir yıl boyunca zor ödeyeceği meblağlara ulaşabilmekte bu durum da kişiyi psikolojik olarak olumsuz etkileyebilmektedir.
Aile ile çıkılan tatillerde çiftlerin tatil anlayışlarının farklı olmasından kaynaklanan sorunlar kimi zaman ciddi evlilik sorunlarına bile yol açabilmektedir. Tatil düşüncesinin ortaya çıkmasından, tatilden dönüp işe başlamaya kadar geçen süreçte ortaya çıkması muhtemel birçok aksaklık gerginlik, tahammülsüzlük ve huzursuzluğa neden olabilir. Bunların yaşanmaması için insanın kendini iyi tanıması, beklentilerini sınırlaması ve sık yapılan yanlışları yapmamaya dikkat etmesi gerekmektedir.
Herkese keyifli bir tatil dilerim.